İbnu’s-Sebil [10]

“İbnü’s-sebil” (yurdundan) ayrılmış misafirdir. (Yolla olan) zorunlu ilişkisinden dolayı “ibnü's-sebil” denmiştir. Yol kesen hırsız için “ibnu't-tarik” denildiği gibi. [11] “İbnü's-Sebil”, misafir demektir. Malından uzak kalan kişiye işaret ettiği de söylenmiştir. [12] “Menzilinden uzak misafire ibnü'’s-sebil denir. Yola nisbet edilmesi, onunla özdeş olması sebebiyledir.” [13] “Ibnü's-sebil (lafzen “yolun oğlu”) ifadesi, evinden uzak­ta olan herhangi bir kimseyi ve özellikle, bu durumdan do­layı geçim için yeterli imkana sahip bulunmayan kişiyi gös­terir. [14] Daha geniş anlamda ise, her­hangi bir sebepten dolayı geçici veya sürekli olarak evine dönemeyen kimseleri, mesela politik sürgün veya mültecileri ifade eder.” [15] “İbnü's-Sebil”; ailesinden ve ülkesinden uzakta kalmış yolcular…”[16] Îbnu's-Sebîl[17], yolda kalmış yolcu demektir. Öyle ki memleketinde malı mülkü olsa da, yolda herhangi bir sebeple yoksul düşmüş muhtaç olmuş, olabilir. Bu itibarla lekit olan ço­cukları (kimsesiz çocukları, sokak çocuklarını) da bu bağlamda de­ğerlendirmek gerekir. [18] îbnü's-sebil ile ilgili yukarıdaki nakillerden de anlaşılaca­ğı üzere bu terkip; “misafir, yolcu, yolda kalmış” gibi de­yimsel ifadelere tekabül etmektedir. Türkçe Kur'an çevirilerinin genelinde bu terkip deyim­sel ifadesi yansıtılacak biçimde tercüme edilmiştir. Ancak biz yine de Çantay ve Bulaç'm meallerindeki ilgili çeviriler üzerinde durmayı uygun görüyoruz. Çantay: Bakara: 2/177... yol oğluna (yolda kalmış müsafirlere) ... Bakara: 2/215... yol oğlunun (müsafirin ...) Enfal: 8/36... yolda kalmışa... Enfal: 8/41... yolcunun... Tevbe: 9/60... ve yol oğluna (yani memleketinde zengin bi­le olsa meşru bir maksatla seyr-u sefer ederken muhtaç kalmış olan yolculara). Merhum Çantay, bu ayetle ilgili şu notu düş­müştür: “Ibnü's-sebil” in sokağa atılmış çocuklara (“lukata”ya) şümulünü aşikar görenler vardır. İsra: 17/2...yolda kalmışa... Rum: 30/38... yol oğluna (yolcuya)... Haşr: 59/7...yolda kalanlara... Bulaç: Bakara: 2/177 ...yol oğluna (yolda kalmışa) ... Bakara: 2/215 ... ve yol oğluna (yolda kalmışa)... Nisa: 4/36 ... yolda kalmışa ... Enfal: 8/41 ... yolcunun ... Ali Bulaç, bu ayetle ilgili olarak şu notu düşmüştür: Baş­ka ayetlerde de geçen “ibn-i sebil”in tam karşılığı “yol oğIu”dur. Bundan, yolcu veya yolda kalmış kimseleri anlamak gerekir. Tabii mali yardım hakkını kazanan herhangi bir yolcu değil, fakat malı, parası bitmiş, sıkıntı ve zorluk için­de olan kimsedir. Tevbe: 9/60... yolda kalmış(lar) ... İsra: 17/26...yolda kalmışa ... Rum: 30/38...yolcuya ... Haşr: 59/7... yolda kalmışlara ... Dikkat edilirse hem merhum Çantay hem de Bulaç “ibnü's-sebil'in karşılığı olarak “yol oğlu” tabirini kullanmakta ve bunu yer yer açıklamaktadırlar. Oysaki, ne böyle bir ter­cümeye ne de bunu açıklama çabasına gerek vardır. Çünkü tercümede esas olan, tercümesi yapılan unsurun tercüme edildiği dildeki en uygun karşılığını bulmaktır. Bu açıdan, îbnu's-sebil “yol oğlu” değildir. Hem Türkçe'de “yol oğlu” diye bir ifade de yoktur ve kullanılmamaktadır. Yani, daha açık bir ifa­deyle, bugün Türk dilindeki “yolcu, misafir, yolda kalmış” gibi ifadelerin karşılığı “yol oğlu” değildir. Kaldı ki “ibnu's-sebil” derken Arapların zihninde de “veledu't-tarik” yani “yolun oğlu” gibi acaip bir ifade oluşmamaktadır. Bilakis, bunu “yolcu, yolda kalmış, misafir vb” şeklinde anlamaktadırlar. Aynca Araplar, “ibn” kelimesini bazı durumlarda “oğul” anlamını hiçbir surette çağrıştırma­yacak şekilde de kullanırlar. Özellikle herhangi bir şahsın yaşı gündeme geldiğinde; misalen; “fulanun ibnu tis'atin ve tis'ine senetin”[19] derler. Bu ifadenin Türkçe'ye “falanca 99 yı­lın oğludur” diye tercüme edilmesi ve ardından “99 yaşında­dır “diye açıklanması doğru değildir. Sonuç olarak şunları söyleyebiliriz: “ibnu's-sebil” terkibi­nin yer aldığı ayetler tercüme edilirken “yol oğlu” şeklinde­ki bir ifadeye yer verilmemeli, bunun yerine “yolcu ve yol­da kalmış” tabirlerinden tercümesi yapılan ayete en uygun olanı seçilmelidir Örnek: Bakara: 2/177: ... Yetimlere, yoksullara, yolculara, dilenci­lere...[20]


16.02.2009 tarihinden beri 4498 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 09:22